Türk Dil Kurumu'na göre mühendis, İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı çeşitli yapılar yol, köprü, bina, peyzaj, çevre gibi şehircilik ve imar dışı alanların ilkeleri, bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, gemi, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimsedir.
Bilgisayar Mühendisliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilgisayar Mühendisliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
5 Aralık 2019 Perşembe
22 Ağustos 2019 Perşembe
Bir veri tabanına bağlandığınızda ona bir takım komutlar göndererek, oradan bilgi çekebilir, verileri işleyebilir, verileri işlemek için gerekli ortamı yaratabilirsiniz. Veri tabanı komutları iki sınıfta değerlendirilir.
DDL : Data Definition Language. Data tanımlama dili.
DML : Data Manuplation Language. Data işleme komutları
DML : Data Manuplation Language. Data işleme komutları
DDL veri tabanında bilgileri saklamak için kullanılan ortamların yaratılması için gerekli komutlardır. Bunlar tablo, index, trigger, procedure ve diğer veri tabanı objelerini kontrol etmek için gerekli komutlardır.
18 Ağustos 2019 Pazar
TCP/IP protokolünü kullanan aglarda ikisi gerekli olmak üzere bes adet parametre kullanilir.. Bunlar IP, Subnet Mask, Gateway, DNS ve WINS dir. Bunlardan IP ve Subnet'in degerinin mutlaka girilmesi gerekir.
Ancak bir network üzerinde makine sayisinin artmasi sonucu bu degerlerin girilmesi hem zorlasir hemde hatali girilmesi sonucu makinelerin baglanti sorunlariyla karsilasiriz. Bu sorunu çözmek için olusturulan bir server üzerine DHPC (Dynamic Host Configuration Protokol=Dinamik Bilgisayar Konfigurasyon Protokolü) adi verilen bir servisin kurulmasi sonucu gerekli olan bütün konfigurasyon degerlerinin diger makinelere otomatik olarak baglanmasini saglamis oluruz. Bunun için networke bagli statik IP(Internete çikista kullanacagi legal IP degeri) ve gerekli degerleri dogru girilimis bir makine üzerine DHPC Prokolünü kurduktan sonra networkte bulunan diger client makineler IP degerleri bos birakilip bu degerleri DHPC üzerinden isterler. Client bu istegi verdikten sonra DHCP IP araligindan seçilen bir IP degeri belirli bir zaman araliginda bu clienta kiralar. Ve en son olarak client aldigi IP numarasini onayladiktan sonra o tarih araliginda client'a o IP atanir ve süre sonunda IP numarasi geri alinir.Ve ondan sonra istenirse tekrar bir IP verilir. DHPC server'in genel çalisma prensibi bu sekildedir.
23 Temmuz 2019 Salı
Sistemlere izinsiz girişler çeşitli yollarla gerçekleşebilir çünkü Internet`e
bağlı olan sistemlerin hemen hemen her zaman güvenlik açıkları vardır.
Firmalar, iç ağlarını korumak için güvenlik duvarları denilen yetkisiz kişilerin
erişimini bloklayan güçlü savunma yazılımları kurarlar. Fakat, kararlı
hacker`lar genelde güvenlik duvarını geçmek için yollar bulurlar.
Abednego bir gün evinde bilgisayar başında otururken IRC`ye girmeye karar verir. Güçlü işletim sistemi Unix ile ilgili bir kanala girdikten sonra nete bağlı insanların birbirleriyle birlik olmalarını ve bilgi alışverişi yaptıklarını izler. Sahne Star Wars filmindeki bar sahnesine benzemektedir.
22 Temmuz 2019 Pazartesi
Sniffer:Bilgisayar
ağlarında veri trafiğini kontrol altında bulundurun bir araçtır.Atak yapan
kişi gizlice veri akışını izler ve gerektiğinde bu paketleri handle edebilir.Bu
sayede birçok
metin şifreler snifferı kullananın eline geçer.
Spam Tool:Bir kullanıcıya isteği olmadan gönderilen reklam veya diğer amaçları gerçekleş-
tirmek üzere geliştirilmiş kimden gönderildiği kullanıcı tarafından anlaşılamayan emaillar
yollayan bir program türüdür.
metin şifreler snifferı kullananın eline geçer.
Spam Tool:Bir kullanıcıya isteği olmadan gönderilen reklam veya diğer amaçları gerçekleş-
tirmek üzere geliştirilmiş kimden gönderildiği kullanıcı tarafından anlaşılamayan emaillar
yollayan bir program türüdür.
20 Temmuz 2019 Cumartesi
Giriş
1. Bilgi Toplama
2. İşletim Sisteminin Belirlenmesi
3. Açıkların Aranması
4. Test Saldırısı Yapılması
5. Kullanılacak Araçlar
6. Saldırı Staratejisinin Belirlenmesi
7. İnceleme Aşaması
8. Sonuç
-----------------------------------------------------------------
Bu bölümde bir cracker’ın planlı bir saldırıyı nasıl yaptığını adım adım inceleyeceğiz. Burada anlatılan işlemler bir saldırganın uzaktan bir sisteme nasıl saldırdığını anlatmaktadır.
2. İşletim Sisteminin Belirlenmesi
3. Açıkların Aranması
4. Test Saldırısı Yapılması
5. Kullanılacak Araçlar
6. Saldırı Staratejisinin Belirlenmesi
7. İnceleme Aşaması
8. Sonuç
-----------------------------------------------------------------
Bu bölümde bir cracker’ın planlı bir saldırıyı nasıl yaptığını adım adım inceleyeceğiz. Burada anlatılan işlemler bir saldırganın uzaktan bir sisteme nasıl saldırdığını anlatmaktadır.
19 Temmuz 2019 Cuma
18 Temmuz 2019 Perşembe
DELPHİDE SQL KULLANIMI
Database İlişkisi
ID AD
MAAS } Kolon adı (field)
1
Kazım 10000 }
2
Metin 75000 } Kayıt (rows)
…
…………….. ……….. }
Kolon
Kolon Kolon
Table :
Database'de saklanan kolonların birleşiminden oluşan kümedir. Table'ın data
tipi yoktur.
Row :
Tek kayıt demektir.
Column :
Table'daki kolon adına ait kayıtlardır. Örneğin, 'AD' kolonu demek 'AD'
kolonuna girilen verilerin tümüdür.
Field :
Kolon başlıkları ile kayıt başlığı olanlardır.
Primary
Key : Unique + not null (Tek olmalı ve boş geçilemez.)
Foreign
Key : Primary key gibidir. Fakat null değerler alabilir.
17 Temmuz 2019 Çarşamba
DNS, DOMAIN NAME SYSTEM (domain isim sistemi)
DNS nedir?
DNS,Domain Name System’in
kısaltılmış şeklidir. Türkçe karşılığı ise Alan İsimlendirme Sistemi olarak
bilinir.
DNS, 256 karaktere kadar
büyüyebilen host isimlerini IP’ye çevirmek için kullanılan bir sistemdir. Host
ismi,tümüyle tanımlanmış isim (full qualified name) olarak da bilinir ve hem
bilgisayarın ismini hem de bilgisayarın bulunduğu Internet domainini gösterir.
Örneğin murat.anadolu.com.tr ismi. Bu isimde “anadolu.com.tr” ifadesi internet
domainini, “murat” ifadesi ise bu domaindeki tek bir makineyi belirtir. DNS , verilen bir makina adının IP adresini
çözerek makinaların Internet üzerinde host isimleri ile haberleşmelerine olanak
tanır.
12 Temmuz 2019 Cuma
API Nedir?

İşletim sistemlerine duyulan ihtiyaçlardan biri standart olarak her program
tarafından yapılması gereken şeyleri ortak bir çatı altında toplamak ve
programları sistemde belirli kurallar altında çalışmasını sağlamaktır. İşletim
sistemlerinin değerini anlamak için işletim sistemi olmayan bir bilgisayar
düşünün.
Yaptığınız programları diske kaydetme ihtiyacınız var. İşletim sisteminiz yoksa programlarınızı diske yazacak ve okuyacak assembly kodları sizin yazmanız gerekecektir. Ve her program diske yazma ve okuma kodlarını içinde bulundurmak zorunda olacaktır. Ayrıca diske yazacağınız programı diskin neresine yazacaksınız. Tabi ki herkes kendi programının başa yazılmasını isteyecektir. Bu da diski paylaşım sorununu çıkaracaktır. Ayrıca yazıcı için de problem vardır. Her yazıcı aynı sistemle çalışmayacağı için programınızda yazdırma işlemleri de varsa belli başlı yazıcı tipleri için gerekli kodları yazmanız gerekecektir. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Yaptığınız programları diske kaydetme ihtiyacınız var. İşletim sisteminiz yoksa programlarınızı diske yazacak ve okuyacak assembly kodları sizin yazmanız gerekecektir. Ve her program diske yazma ve okuma kodlarını içinde bulundurmak zorunda olacaktır. Ayrıca diske yazacağınız programı diskin neresine yazacaksınız. Tabi ki herkes kendi programının başa yazılmasını isteyecektir. Bu da diski paylaşım sorununu çıkaracaktır. Ayrıca yazıcı için de problem vardır. Her yazıcı aynı sistemle çalışmayacağı için programınızda yazdırma işlemleri de varsa belli başlı yazıcı tipleri için gerekli kodları yazmanız gerekecektir. Bu örnekler çoğaltılabilir.
23 Haziran 2019 Pazar
Web geliştiriciler için doğru içerik yönetim sistemini (CMS) seçmek, başta verimlilik ve arama motoru optimizasyonu olmak üzere, birçok açıdan önemlidir. Artık sitelerinizde kullanabileceğiniz açık kaynak kodlu birçok CMS mevcut. Her birinin sunduğu özellikler ve arayüzler birbirinden farklı. Bu listede bu sistemlerden 10 tanesini bulacaksınız.
20 Haziran 2019 Perşembe
1- Neden bir iş kurmak istediğiniz konusunda açık olun
İş aramaktan yorulmuş olsanız bile yeni bir iş kurmak gözünüzü korkutabilir. İş hayatınızın kontrolünü elinize almak korkutucu gözükse bile hiçbir şey yapmamak daha kötüdür. Bununla birlikte elinizdeki seçenekler tükendiği için bir iş kurmanız pek de hoş olmaz. Eğer gerçekten içinizden geldiği şekilde kendi hayallerinizi gerçekleştirmek için bir iş kurun, işte o zaman kimse sizi tutamaz.
18 Haziran 2019 Salı
Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE), öğretimsel içerik veya faaliyetlerin bilgisayar yoluyla aktarılmasıdır.
BDE,eğitimde bilgisayar kullanımı için kullanılan en eski kavramlardan biridir. Bu yüzden, farklı amaçlarla dahi olsa, eğitim ortamında bilgisayar kullanımı genellikle BDE olarak adlandırılır.
Bilgisayarın eğitim alanına verdiği destek değişik biçimlerde ifade edilebilmektedir.
BDE,eğitimde bilgisayar kullanımı için kullanılan en eski kavramlardan biridir. Bu yüzden, farklı amaçlarla dahi olsa, eğitim ortamında bilgisayar kullanımı genellikle BDE olarak adlandırılır.
Bilgisayarın eğitim alanına verdiği destek değişik biçimlerde ifade edilebilmektedir.
17 Haziran 2019 Pazartesi
Bilgisayarların kendilerine verilen verileri işleyebilmeleri
için iki şeye ihtiyaçları vardır:
Donanım ve yazılım.
Donanım,
bilgisayarın tüm fiziksel birimlerine verilen addır. Yazılım
ise, bilgisayarların görevlerini yerine getirebilmeleri için onlara verilen tüm
bilgiler ve komut listeleridir.
Bir sistem olarak Bilgisayar sistemi
![]() |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Girdi |
|
|
|
Uygulama Programları
|
|
|
|
Çıktı |
|
|
|
|
İşletim Sistemi
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Donanım
|
|
|
|
|
Geri-Bildirim (Feedback)
Bilgisayarın gözle görülebilen ve dokunulabilen parçaları
‘donanımı’ oluşturur. Bilgisayar
donanımı genellikle üç bölümden oluşur: Giriş Birimi, Merkezi İşlem Birimi,
Çıkış Birimi.
16 Haziran 2019 Pazar
Bilgisayar Nedir?
Bilgisayarın tanımı çeşitli şekillerde yapılabilir:
·
Bir veriyi giriş birimleri aracılığı ile
alıp, üzerinde gerekli aritmetik ve mantık işlemlerini yaparak, sonucu
çıkış birimleri üzerinde veren elektronik bir araçtır.
·
Bilgisayar gerek sayısal gerekse alfabetik
verileri işleyen elektronik bir aygıttır.
·
Bilgisayar, verileri belirli bir program mantığı
içinde okuyarak, onları kendi anlayabileceği bir dile çeviren ve sonuçları
kullanıcıya sunan, ayrıca verileri saklayabilen ve belleğinde tutabilen
elektronik bir araçtır.
Bilgisayarlar:
·
Kendilerine verilen verileri alır, verilen
komutları izleyerek bu verileri bilgi oluşturacak şekilde işlerler.
·
Çok miktardaki veriyi kısa sürede işleyebilir ve
çok fazla miktarda bilgiyi unutmadan saklayabilirler.
·
Aritmetik ve mantık işlemlerini son derece hızlı
yapabilirler.
·
İnsan tarafından yapılan iş ve işlemlerin
yapılmasını kolaylaştırırlar ve yaptıkları işlemleri hızlı, güvenli ve hatasız
yaparlar.
Günümüzden yaklaşık 30 yıl kadar önce Dartmouth Kolejinde
Dr. John Kemeny “Gelecekte bilgisayar
kullanmayı bilmek okuma ve yazmayı bilmek kadar önemli olacak” dediğinde hiç de
haksız sayılmazdı. O zamanlar böyle bir
konuşmayı kimse önemsememişti. Bilgisayarı olan çok az kişi bulunmaktaydı. Bilgisayarlar yalnızca, bilim adamları
tarafından, devlet kuruluşları ve büyük şirketler gibi kapsamlı rapor ve
hesaplama gerektiren geniş yapılanmalarda kullanılmaktaydı.
Özellikle 1994’ten beri hızla yayılmakta olan bilgisayar
kullanımı, artık isteyen her bireyin evinden dünyanın her yerindeki bilgiye
kolayca ulaşabileceği bir konuma gelmiştir.
Günümüzde bilgisayarlar mektup yazma, hesaplamalar yapma, ilk ve orta
öğrenimde öğrenme ve öğretmeyi destekleme, üniversitelerde araştırma yapma vb.
gibi amaçlarla yaygın olarak kullanılmaktadır.
Kısacası günümüzde bilgisayarın yaygın ve etkin bir şekilde
kullanımı bilgisayar kullanımında bilgi ve beceri kazanmayı bireyler için bir
zorunluluk haline getirmektedir. Bu
metinde ilk olarak bilgisayarların yapısı ve tarihçesi hakkında genel bilgiler
verilecek, daha sonra da bilgisayarın birimleri ele alınacaktır.
Veri, Bilgi ve Bilgi İşleme:
Zaman zaman birbirleriyle karıştırılan ve birbirlerinin
yerine kullanılan bu kavramları şu şekilde tanımlayabiliriz:
Veri, bilgi üretmek amacı
ile bilgisayar üzerinde işlemek üzere kullanılan rakamlar ve sözcüklerdir.
Bilgi, verinin işlenerek
kullanıcı tarafından kullanılabilir bir şekle getirilmiş halidir.
Bilgi işlem, verinin
bilgisayarda işlenerek bilgi üretilmesi işlemidir.
BİLGİSAYARLAR NE YAPAR?
A- Bilgisayara veri girilir.
·
Veri metin olarak girilebilir (Klavye, fare,
tarayıcı vb. gibi yollarla).
·
Daha önce girilip saklanmış olan veri diskten
okunabilir.
·
İnsan sesini algılayan ve bilgisayara
girilmesini sağlayan bir modül kullanılabilir.
·
Telefon hattı ile numerik veri girilebilir.
·
Grafik tarayıcıları ya da video kamera ile resim
girilebilir.
·
Filmler ekranda görüntülenebilir.
B- Veriler bilgi üretmek üzere işlenir.
·
Bilgi düzenlenir ve işlenir.
C- Bilgi kullanıcıya sunulur.
·
Veriler çıktı olarak ekranda görüntülenir.
·
Veriler çıktı olarak bir yazıcıdan
alınabilir.
·
Veriler bir çiziciden (plotter) grafik veya
şekil olarak alınabilir.
BİLGİSAYARLARIN SINIFLANDIRILMASI
Süper Bilgisayarlar (Supercomputers):
En büyük bilgisayarlara süper-bilgisayar adı
verilmektedir. Son derece geniş bilgi
işleme ihtiyacını karşılamak için özel olarak üretilirler. Super bilgisayarların bir çoğu devlet
kuruluşları, araştırma enstitüleri ve bazı büyük şirketlerin elindedir.
Ana Bilgisayarlar
(Mainframe):
Bilgisayarların ikinci ve en uzun süredir kullanılan boyutu
ana-bilgisayarlardır. Ana bilgisayarlar
1970’lere kadar bilgisayar endüstrisinin temel ürünü olmuştur. Ana bilgisayarlar aynı anda bir çok kişi
tarafından kullanılabildiğinden, büyük şirketlerde gerekli olan çok kullanıcılı
bilgisayar ortamının oluşmasına yardımcı olurlar.
Mini Bilgisayarlar
(Minicomputer):
Mini bilgisayarlar da ana bilgisayarlar gibi aynı anda bir
çok kişi tarafından kullanılabilirler ancak diğerlerinden daha
küçüktürler. Aslında mini
bilgisayarların gücü arttıkça değişik boyutlardaki bilgisayarlar arasındaki
çizgi belirsizleşiyor. 1977 yılında
Digital isimli şirket tarafından geliştirilen VAX bu tür bilgisayarlara örnektir.
Mikro Bilgisayarlar
(Microcomputer):
Mikro bilgisayarlar veya diğer adıyla kişisel bilgisayarlar
her biçim ve her boyutta üretilmektedirler.
İlk kişisel bilgisayarlar 1977 yılında piyasaya sürüldü. Bu şekilde çok geniş bir kullanım alanına sahip
olan bilgisayarlar (ticari, eğitim,
araştırma vb. alanlarda) en son olarak İnternet teknolojilerindeki gelişmelere
paralel olarak günlük yaşamımızda bilgiyi ayağımıza getiren bir konuma gelmiş
bulunmaktadırlar. Özellikle 1990’lı
yıllardan sonra mikro bilgisayarlar boyut olarak daha küçük, daha hızlı ve daha
güçlü olmaya başladılar.
BİLGİSAYARLARIN GELİŞİMİ
Bilgisayarların gelişiminde ilk aşama hesap makinalarının
geliştirilmesi olmuştur. Sonrasında
vakum tüplerinin geliştirilmesi, transistörün keşfi ve tümdevre teknolojisinin
(slikon işlemci) geliştirilmesi bilgisayarlarda bugünkü teknolojilerin
yaratılmasını sağlamıştır.
Bilgisayarların gelişimi:
·
Mekanik Bilgisayarlar
·
Elektromekanik Bilgisayarlar
·
Elektronik Bilgisayarlar
·
Birinci Kuşak (1942—1956)
·
İkinci Kuşak (1956—1963)
·
Üçüncü Kuşak (1964—1971)
·
Dördüncü ve Beşinci Kuşak (1971— …)
Mekanik Bilgisayarlar:
Abaküs: M.Ö. 2600
yıllarında Çin’de geliştirilen “abaküs” hareketli parçalara sahip bilinen ilk
hesap makinasıdır. Arap sayılarının ve sıfır
kavramının geliştirilmesi tarih öncelerine gider. Abaküs halen dünyanın değişik bölgelerinde
kullanılmaktadır. Hesap makinaları,
teknolojideki gelişmeler sonunda giderek karmaşık bir yapıya sahip
olmuşlardır.
Napier Çubukları: Logaritmanın bulucularından biri olan
matematikçi John Napier Edinburgh’un 1617 yılında logaritma çubukları çarpma
işleminin yapılmasında kullanıldı.
Mühendislikte yaygın olarak kullanılmakta olan hesap cetvelleri temelde
bu prensibi kullanır.
Pascaline: Fransız
filozof ve matematikçi olan Blaise Pascal tarihte hesap makinasının bulunuşunun
mal edildiği kişi olarak bilinir.
Matematikçi Pascal vergi dairesinde çalışan babasına yardımcı olması
için 1649 yılında Pascaline adı verilen ve toplama, çıkarma yapabilen bir makina
tasarlamıştır. Ancak bu makina pahalı
olduğu için ticari açıdan başarılı olamamıştır.
Leibniz
Hesap Makinası: Pascal’ın
hesap makinaları üzerindeki çalışmalarını devam ettiren Leibniz 1671 yılında
sayıları çarpabilen bir makina tasarlamıştır.
Ancak o zamanın mekanik teknolojisindeki yetersizlikler
yüzünden bu çalışmaları temel alan endüstriyel tasarımlar sonraki yüzyıla kadar
geliştirilememiştir.
Elektrik Akımı ve Delgi Kartları:
Elektrik akımının 1786 yılında Galvani tarafından bulunmasından sonra delgi
kartları ile çalışan ilk dokuma tezgâhı yapılmıştır.
Analitik Makina: İngiliz
Charles Babbage logaritmik tabloları hesaplayıp basan bir hesap makinası
fikrini ortaya atmıştır. Babbage’nin bir
projesi olan “Analitik Makina” çok haneli sayıları büyük doğrulukla çarpabilen
ve bölebilen genel amaçlı bir hesaplama aygıtıydı. Bu aygıtta sayılar delikli kartlardan
okunacak ve sonuçlar sonraki hesaplamalar için başka bir kart grubuna
yerleştirilecekti. Babbage projesiyle
ilgili gerekli desteği bulamayınca Analitik Makinayı tamamlayamadı. Analitik Makina hiç tamamlanamadı ancak
Babbage’nin tasarımı modern bilgisayarların ataları oldu.
Ada Augusto Lovalace (İlk
Bilgisayar Programcısı): İngiliz
şairi Lord Byron’un kızı olan Ada Lovelace analitik makinasının kullanımının
sağlanan koşula göre farklı bir karttaki komut çizgisini gerçekleştiren kart
sistemine dayalı olmasını savunmuştur.
Ayrıca Bernouli sayılarını hesaplayan bir program geliştirmiştir.
Boolean Cebiri — Bilişim
Teorisinin Temeli: Boolean,
sembolik mantık adı verilen bir fikir ile cümleleri sembollerle kısaltarak
belirli doğruları matematiksel formüllerle ortaya çıkarabilen bir sistem
geliştirmiştir. Modern bilgisayarlar,
Boole’un çalışmalarıyla sağlanmış olan ikili mantığı, yani mantıksal kararlar
verirken ikili değerlerin kullanılması (değişkenler ikili değerlerden yalnızca
biri olabilmekte, örneğin doğru/yanlış, evet/hayır ve açık/kapalı) yolunu
kullanır. Bu fikir günümüzde
bilgisayarların hesapladığı enformasyon formlarının temelini
oluşturmuştur.
Daktilo: 1867 Yılında Christpher Sholes bilgisayar klavyesinin
atası olan daktiloyu geliştirmiştir.
Elektromekanik Bilgisayarlar:
A.B.D.’de ilk nüfus sayımının 1880’de 7 yıl gibi uzun
bir sürede tamamlanmasının ardından
dizgi kartlarının bu işte nasıl kullanılabileceği düşünülmüştür. 1890 Yılında yapılan nüfus sayımında
Hollerith’in geliştirdiği delikli kart sistemi bu işte kullanılmaya
başlanmıştır. Bu sistemde iğneler
deliklerden geçerken oluşan elektriksel akımla her delik için sayaç
artmaktadır. Bu çalışma sistemi ile 1890
nüfus sayımı öncekine göre daha kısa sürede tamamlanmıştır. Hollerith’in sistemi başarılı olunca işini
bir şirkete dönüştürmüştür. Daha
sonraları el değiştiren ve iki şirketle birleşen bu şirket (1924 yılında) isim
değiştirerek IBM (International Business Machine) ismini almıştır.
Elektronik Bilgisayarlar:
Bilgisayarların ve bilgisayar teknolojisinin İkinci Dünya
Savaşında kullanıldığı yıllarda Howard Aiken adlı bir Harvard mühendisi 1944
yılında Mark I olarak ta bilinen “Harvard—IBM Otomatik Sıralı Hesap Makinası”nı
geliştirdi. Mark I donanma için topçu
tabloları oluşturan bir elektronik hesap makinasıydı.
Bazı bilgisayar tarihçileri tarafından ilk işlevsel
elektronik bilgisayar olarak kabul edilen ENIAC (Electronic Numerical
Integration and Computer) 1943-1946 yılları arasında Pennsylvania
Üniversitesinden John Mauchly ve John Presper Eckert tarafından
geliştirildi. ABD ordusunun genel
ihtiyaçlarını karşılamak üzere ordunun verdiği destekle Mauchly ve Eckert
tarafından geliştirilen ENIAC’in 18.000 vakum tüpü vardı, 30 ton ağırlığındaydı
ve Mark I’den 1000 kat daha hızlıydı. Bu
bilgisayar sadece balistik problemlerin çözümü için tasarlanmıştı.
ENIAC’ı geliştiren ekip, ENIAC geliştirilirken fark edilen
eksikliklerin ve sorunların çözüme kavuşturulduğu, depolanmış programları
kullanabilen bir bilgisayar olan EDVAC (Electronic Discrete Variable Computer)
üzerinde çalışmalara başladılar. Ancak
daha bu proje tamamlanamadan Cambridge Üniversitesinden Maurice Wilkes (EDVAC
projesini ziyareti sırasında Mauchly ve Eckert’ten öğrendiklerinden
yararlanarak) , 1949 yılında ilk depolanmış program bilgisayarı olan EDSAC
(Electronic Delay Storage Automatic Calculator) isimli makinayı geliştirdi.
Atom bombasını geliştiren ve “Manhattan Project”
olarak bilinen ekibin üyelerinden birisi olan John von Neumann 1944 yılında
ENIAC projesini ziyaret eder. John von
Neumann, ENIAC’ın tasarımcıları olan Mauchly ve Eckert ile yaptığı
görüşmelerden sonra depolanmış program tekniğinin kuramını oluşturur ve bu
konuda yazdığı makalesinde (First Draft of a Report on the EDVAC) sayısal bir
bilgisayarın tasarımını anlatır.
John von Neumann’ın tasarladığı ve bilgisayar tasarımını
önemli ölçüde değiştiren bu bilgisayar beş temel kısımdan oluşmaktadır:
·
Bilgileri bilgisayara girmek için klavye gibi
bir girdi aygıtı
·
Programları ve veriyi tutacak bir bellek alanı
·
Hesaplamaları yapacak bir aritmetik birim
·
Program komutlarını ve veriyi bellek ile
aritmetik birim arasında taşıyacak bir kontrol birimi
·
Yazıcı gibi bir çıktı aygıtı
Maurice ve Eckert 1951 yılında ABD Nüfüs Bürosu (Census
Bureau) için UNIVAC isimli makinayı geliştirirler. UNIVAC, bilgisayar alanında bir sonraki adım
olan ticari bilgisayarların dönüm noktası olmuştur.
Birinci Kuşak Bilgisayarlar
(1942—1956)
1950’lerde yaratılan
bilgisayarların yapılarındaki en önemli belirleyici özellik, aktif eleman
olarak vakum tüplerinin kullanılmalarıydı.
Bu tüpler evlerde kullanılan ampullerin boyutlarındaydı ve çok fazla
miktarda enerji ve ısı harcamaktaydılar.
Bu bilgisayarların diğer bir özelliği ise veri ve programları ana
belleklerinde tutmaları idi (Örneğin: DEVAC, IBM 700 serisi gibi).
İkinci Kuşak Bilgisayarlar
(1956—1963)
Bu dönemin özelliği
bilgisayarlarda transistörün kullanılmasıdır.
Bu bilgisayarlar ortalama 10000 transistörü kapsamaktaydı ve vakum
tüplere göre daha ucuz, hızlı, küçük ve daha az enerji harcamaktaydılar.
Üçüncü Kuşak Bilgisayarlar
(1964—1971)
Slikon vadisinin doğuş yılları
olan 1970’lerde en önemli atılım entegre (tümleşik) devrelerin geliştirilmesi
idi. Binlerce devrenin tek bir slikon
yongaya sığdırılması bilgisayarların gücünün inanılmaz ölçüde artmasını
sağlamıştı. Bu bilgisayarların başlıca
üstünlükleri, düşük maliyet, yüksek güvenirlilik, küçük boyutluk, düşük enerji
ve hız sağlanması olmuştur.
Dördüncü Kuşak Bilgisayarlar (1971—
…)
Bu dönem, 1970’lerde
mikroişlemcilerin ve daha sonraları mikrobilgisayarların geliştirilmeleri ile
başlayan dönemdir. Günümüzde işlem
hızının artması ve daha karmaşık yazılımları destekleyecek belleğin
geliştirilmesi ile beşinci kuşak tartışmaları başlamıştır.
21 Nisan 2019 Pazar
try/catch/finally yapısının kullanılışı şöyledir:
- try
- {
- //hesaplanmak istenen ifade
- }
- catch
- {
- //Bir hata türü tespit edilince verilmesi gereken mesaj
- }
- catch
- {
- //başka Bir hata türü tespit edilince verilmesi gereken mesaj
- }
- finally
- {
- //her durumda çalıştırılacak olan kod parçası
- }
Yukarıdaki yapıyı şöyle açıklayabiliriz:
try bloğu içinde hesaplanacak ifade yer alır. Bu ifadenin hesaplanmasında bir hata oluşmamışsa,catch blokları atlanarak programın çalışması finally bloğu ile devam eder ve daha sonra programın bu bloğu izleyen kısmına geçilir.
try bloğu içindeki işlemde bir hata oluşmuşsa, catch bloklarından hangisi bu hatayı algılayabiliyorsa o catch bloğu içine girilir ve gerekli hata mesajı yazdırılır. Daha sonra program finally bloğu ile yukarıda açıklandığı biçimde çalışmaya devam eder.
NOT: finally bloğu ne olursa olsun çalışacağından burada genellikle try bloğu içinde bellek hatalarına (memory leak gibi) ya da açık kalmış bağlantılara yol açabilecek değişkenler yok edilri.
Şimdi basit bir örnekle try/catch bloklarını açıklayalım:
- public class Main {
- public static void main(String[] args) {
- try {
- int a = 42 / 0;
- } catch (ArithmeticException MatematikselHata) {
- System.out.println(" İşlem yapılırken matematiksel bir hata oluştu :" + MatematikselHata.getMessage());
- }
- }
- }
Burada ArithmeticException programda herhangi bir aritmetiksel hata olduğunda sistemin yanıtıdır. Örnek kodumuzda ArithmeticException Matematiksel hata olarak aktarılmış bu da dışarıya output olarak verilmiştir.
try/catch/finally yapısında kullanırken alınabilecek exception türleri aşağıdadır. Yapılan programa göre hangi hata durumlarında programınızın nasıl tepki vereceğine karar verebilirsiniz.
20 Nisan 2019 Cumartesi
Arduino’yu kullanmaya başlıyoruz. Öncelikle arduinomuzun USB kablosunu arduino’ya bağlayalım. Daha sonra bilgisayarımıza takalım. Win 7 ve üst sürümlerinden arduino otomatik olarak yüklenecektir. Biraz bekledikten sonra artık arduino bilgisayar tarafından tanınacaktır. Arduino’nun bilgisayar tarafından tanınıp tanınmadığını görmek için aygıt yöneticisinden kontrol edelim ve arduino'nun bağlı olduğu COM Portunu aklımızda tutalım ( aygıt yöneticisi: bilgisayarıma sağ tıklayın -> yönet -> aygıt yöneticisi )
Arduino’yu bilgisayarımıza tanıtırken bizde bir yandan kullanacağımız programı indirelim. Bunun için http://arduino.cc/en/Main/Software adresine girelim ve Arduino programını indirip programı kuralım. Programı hatasız bir şekilde yükledikten sonra programı açalım.
19 Nisan 2019 Cuma
Arduino Atmel marka işlemcilerin kullanıldığı hazır bir devre kartıdır. Açık kaynak kodludur ve isteyen kişi kendi Arduino’sunu yapabilir. Arduino projelerde kullanım kolaylığı sağlar ve projelerin daha hızlı ve stabil olarak yapılmasını sağlar. Arduino yapı ve özelliklerine göre çeşitli türlerden oluşmaktadır. Biz projemizde Arduino Uno modelini kullanacağız.
Arduino Üzerinde USB bağlantısı, güç bağlantısı ve giriş çıkış pinleri bulunmaktadır. USB bağlantısı karta program yollama, bilgisayar ile kart arasındaki bilgi aktarımına ve kartı beslemek için kullanılır. Güç bağlantısı da aynı şekilde harici beslemeler için kullanılır. 9 Voltluk besleme önerilir. USB’den beslemek bu besleme türüne göre daha risklidir. Çünkü bilgisayarın USB çıkışı yeterli akım vermeyebilir Arduino için (motor ile ilgili uygulamalarda özellikle). Arduino ile programlamaya başlamadan önce bazı temel elektronik bilgilerimizi gözden geçirelim.
18 Nisan 2019 Perşembe
OPENGL NEDİR?
OpenGL bilgisayar grafiği çizmek için bir API’dir.
Temel geometrik şekiller ve görüntüler ile yüksek kalitede renkli görüntüler oluşturur.
3 boyutlu grafikler ile etkileşimi uygulamalar yaratır.
İşletim sisteminden ve pencere sisteminden bağımsızdır.
NASIL ÇALIŞIR?
OpenGL’in nasıl çalıştığını anlamak için onun bir çizimi nasıl oluşturduğuna bakmak gerekli.OpenGL de bir şey çizmek için geometrik ilkelleri (geometric primitives -noktalar, çizgiler ve çokgenler) ve görüntü ilkelleri (resimler ,bitmaplar) kullanılır. Daha sonra OpenGL’in durum mekanizması olarak adlandırılan mekanizmaya başvurularak çizilecek objenin renk,madde, ışık kaynağı ve bunun gibi özellikleri ayarlanır ve yönetilir.
16 Nisan 2019 Salı
Bilgisayar, kullanicidan aldigi verilerle mantiksal ve aritmetiksel islemleri yapan yaptigi islemlerin
sonucunu saklayabilen sakladigi bilgilere istenildiginde ulasilabilen elektronik bir makinedir.
Bu islemleri yaparken veriler girilir ve islenir. Ayrica, istendiginde yapilan islemler depolanabilir ve
çikisi alinabilir. Bilgisayar islem yaparken hizlidir, yorulmaz, sikilmaz. Bilgisayar programlanabilir. Bilgisayar
kendi basina bir is yapmaz. Bilgisayarla ilgili olarak kullanilan bu terimlerin anlamlari asagida verilmistir.
Giris: Kisi tarafindan veya bilgisayar tarafindan saglanan verilerdir. Bu veriler, sayilar, harfler,
s.zcükler, ses sinyalleri ve komutlardir. Veriler giris birimleri tarafindan toplanir.
Islem: Veriler insanlarin amaçlari dogrultusunda, programin yetenekleri .l.üsünde islem
basamaklarindan geçer.